Deprem bölgesinde yer almasının yanı sıra Türkiye’nin, iklim değişikliği kaynaklı pek çok riskle de karşı karşıya olduğunu vurgulayan Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Taylan Matkap “Şubat ayında 11 vilayette tesirli olan hayli yıkıcı bir zelzele yaşadık. Acımız hala çok tazeyken, bu sarsıntı bize ülkemizin barındırdığı riskleri bir sefer daha hatırlattı. Sarsıntı ile birlikte pek çok riski teminat altına alan konut sigortası epeyce büyük değer taşıyor. Tüm vatandaşlarımıza, yaşanabilecek mağduriyetlere karşı, varlıklarını koruyabilmek için bütçelerine ve gereksinimlerine uygun paketler doğrultusunda konutlarını sigortalamalarını öneriyoruz” dedi. 

Son yıllarda bilhassa Avustralya, ABD ve Kanada sigortacılık dallarında; iklim değişikliğiyle doğan yeni riskler ve bu risklere karşı geliştirilen yeni aktüeryal prosedürler gündemde yer alırken, Şubat ayında gerçekleşen sarsıntılar, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı riskleri bir sefer daha hatırlattı.  Dünyanın en faal zelzele nesillerinden birinde yer alan Türkiye, iklim değişikliği kaynaklı pek çok riskle de karşı karşıya. Yakın vakitte yaşadığımız sarsıntının, sigortanın ehemmiyetini bir defa daha gösterdiğinin altını çizen Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Taylan Matkap; “Hayatın desteği olasılıktır; nüfusumuzun yüzde 70’inin zelzele riski olan bölgelerde yaşadığı kestirim ediliyor. Bunun yanı sıra tesirini her geçen gün artıran iklim değişikliği kaynaklı risklerle de karşı karşıyayız. Tüm bu riskler karşısında da tek garantimiz sigorta” dedi.

Sigortalanma oranının, Türkiye’de istenilen düzeyde olmadığının altını çizen Matkap şöyle devam etti: “Yakın vakitte maalesef 11 vilayette tesirli olan hayli yıkıcı bir sarsıntı yaşadık. Acımız hala çok tazeyken, bu zelzele bize ülkemizin karşı karşıya olduğu riskleri bir sefer daha hatırlattı. Fakat maalesef DASK datalarına nazaran Türkiye’de 20.032.000 konutun yüzde 41’inin Zarurî Zelzele Sigortası (DASK) bulunmuyor. Öteki taraftan yapılan araştırmalara nazaran Kahramanmaraş merkezli sarsıntıdan etkilenen bölge dışında kalan konutların ise yüzde 40’ının DASK’ı bulunmazken, her 10 konuttan yalnızca 3’ünün konut sigortası bulunuyor. Gerçekçi bakacak olursak, her toplumun dinamikleri farklıdır, bu dinamikleri tahlil etmek için uzun vakittir konut sigortaları özelinde bilgilerimizi baz alarak müşteri etkileşimini ve alaka döngüsünü inceliyoruz, her bütçeye ve muhtaçlığa uygun ek paketler geliştiriyoruz. Maksadımız, sigortalılarımızın varlıklarını onlarla birlikte korumak.”

“Sigorta yaptırmak risklere karşı alabileceğimiz en tesirli önlem”

Ülkemizde genel olarak sigortalılık oranının düşüklüğüne dikkat çeken Matkap, “2022 yılında elementer branşlarda kişi başı prim üretimi 145 USD, sigortalılık oranı ise yüzde 1,6 düzeyindeydi. 2022 yılı Swiss RE dünya raporuna nazaran ülkemiz GSYİH’da 20’nci sıradayken, kişi başı prim üretiminde 68, sigortalılık oranında ise 73’üncü sırada. Bu tıpkı vakitte büyük bir potansiyele işaret ediyor. Anadolu Sigorta olarak gereksinimlere ve bütçelere uygun inovatif eserler sunarak sigortalanma oranını artırmaya çalışıyoruz. Sigorta, mevcut risklere karşı alınabilecek en tesirli önlem” dedi.

Sigortanın, gereksinimin talebe çok kolay dönüşmediği bir eser olduğunu söyleyen Matkap, şöyle devam etti: “Risk algımız maalesef düşük olduğu için, yüksek olasılıklı zelzele, sel üzere afetlerin başımıza gelmeyeceğini düşünüyoruz ya da çok çabuk unutuyoruz. Sigortalı adayının hakikat bilgilendirilmesi, gereksinimlerinin tespit edilmesi ve yanlışsız eserin sunulması çok kıymetli. Burada da en büyük misyon alandaki satış kanallarımıza düşüyor. Bizim üzere doğal afetlere açık bir ülkede her fırsatta sigortanın ehemmiyetini tekrar tekrar anlatmalıyız.”

“Konut sigortasıyla hasar anında poliçe kapsamına nazaran yüksek meblağda tazminat ödemesi alınabilir”

Zorunlu Sarsıntı Sigortası (DASK) ve konut sigortası ortasındaki farkları anlatan Matkap şu bilgileri verdi: “Deprem sonucu binada meydana gelen maddi ziyanların karşılanabilmesi için mesken sahiplerinin DASK yaptırmaları gerekiyor. DASK, binadaki sarsıntı ve sarsıntıdan kaynaklanan maddi hasarları muhakkak bir limite kadar karşılar, bu limitin üstünde kalan kısım için ihtiyari sarsıntı teminatını da kapsayan bir konut poliçesi edinmek kıymet taşıyor. Konut Sigortasıyla konutunuzu, eşyanızı, hatta konutta bulunan konuklarınızın eşyalarını bile; yangın, hırsızlık, dolu, su baskını üzere öteki pek çok riske karşı teminata alabilirsiniz.

Binanın tam hasar alması durumunda zarurî zelzele sigorta teminatının üzerinde kalan kısım için Etraf Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yayımlamış olduğu bina inşa maliyetleri ve bina metrekaresi üzerinden hesaplanan sigorta kıymetine nazaran ödeme yapılır. Lakin konutun yapısal özellikleri ve kullanılan materyallerin niteliğine bağlı olarak, ödenecek tazminat fiyatı, sigorta bedelini aşmamak kaydıyla bu fiyatın üzerine de çıkabilmektedir. Bir öbür deyişle, ödenecek tazminat fiyatında tekrar inşa bedeli dikkate alınır, satış bedeli sigortanın konusu değildir. Konut satış fiyatlarının çok ayrıştığı farklı bölgelerde dahi tıpkı vasıfta iki binanın sigorta bedelleri bu nedenle birebirdir.

Deprem gerçekleştiğinde mağduriyet yaşamamak için, Konut Sigortası poliçesinin denetim edilerek, sarsıntı teminatı bulunduğundan ve başka teminatların kapsamından emin olunması çok kıymetli.”

Anadolu Sigorta’dan farklı gereksinimlere farklı ürünler

Anadolu Sigorta tarafından sunulan Konut Paket Sigortası, mesken ve içindeki eşyanın yanı sıra, meskende yaşayanlar ve onların sorumlulukları için de teminat sunuyor. Konut poliçesiyle birlikte, sigortalıların özel olarak sunulan ve hayatı kolaylaştıran birçok ek hizmetten de yararlanması mümkün.

Anadolu Sigorta’nın Yeni Kuşak Konut Sigortası ve Modüler Konut Sigortası olmak üzere iki farklı Konut Sigortası eseri bulunuyor. Yeni Jenerasyon Konut Sigortası ise “Hesaplı”, “Standart”, “Elit” olmak üzere hazırlanan üç farklı kapsamda sunuluyor. Her biri farklı bütçe ve gereksinimlere yönelik olan paketler pek çok riski teminat altına alıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı