Kış mevsiminin olumsuz hava şartları, yanlış hayat alışkanlıkları ve gerilim derken cildimiz güzelce yıprandı. Lakin bu süreci bilakis çevirmek ve bahar aylarında cildimize gücünü kazandırıp, ışıltılı bir görünüme sahip olmak mümkün.
Acıbadem Ataşehir Tıp Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr. Dilara Tüysüz, bahar aylarına girerken günlük hayat alışkanlıklarımızda kimi kurallara dikkat ederek hem genel sıhhatimiz hem de cilt sıhhatimiz için çok kıymetli kazanımlar elde edebileceğimizi belirterek “Spordan sistemli uykuya, sağlıklı beslenmeden bol su içmeye, gerilimi denetim etmeyi öğrenmeden tertipli cilt paklığına dek kimi temel noktalara dikkat ederek, kış aylarında soğuktan ve nemsizlikten kuruyan ve kırışan cildimizi tekrar sağlıklı ve ışıltılı bir görünüme kavuşturabiliriz” diyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Dilara Tüysüz, bahar aylarında sağlıklı ve ışıltılı bir cildin 6 püf noktasını anlattı, kıymetli ihtarlar ve tekliflerde bulundu.
Hareketsizlik cilt sıhhatinin en büyük düşmanlarından birisidir. Sağlıklı ve ışıldayan bir cilt için olmazsa olmazlardan biri; bedenimizin en büyük organı olan derimizin kâfi oksijen ve sirkülasyona sahip olmasıdır. Bu nedenle, deveranı artırıcı tesiriyle sistemli spor cildimiz için yapabileceğimiz en kıymetli uygunluktur. Haftada en az üç-dört gün tertipli ve tempolu yürüyüş ya da spor eğitmenleri denetiminde yapacağımız sporlar cildimizde kısa müddette gözle görülür fark meydana getirecektir.
Cilt sıhhatimiz için su tüketimi kritik ehemmiyete sahiptir. Bilhassa soğuk kış günlerinde susama muhtaçlığının azalmasıyla günü gereğince su içmeden kapatabiliyoruz. Lakin cilt sıhhati için her gün kesinlikle iki litre su içmeye dikkat etmek gerekir. Hiçbir içecek suyun yerini tutmamaktadır. Çay ve kahve tüketimi hiçbir biçimde suyun yerini tutmadığı üzere, tersine suyun bedenden atılmasına neden olmaktadır. Bu nedenle kahve içtikten sonra da kesinlikle bir bardak su içmeye itina gösterin. Bilhassa alkali su tüketmeyi unutmayın.
Cilt sıhhatinin en kıymetli belirleyicilerinden biri de sağlıklı beslenme. Fast-food, asitli içecekler ve tatlılar cilt sıhhati için son derece ziyanlı olup cildin kuru, lekeli ve mat bir yapıya dönüşmesine yol açtığı için bu tıp yiyecek ve içeceklerden uzak durmak gerekir. Gerekirse Diyetisyen eşliğinde beslenme sistemimize getireceğimiz yeniliklerle cilt sıhhatimiz süratle düzelecek, bahar aylarında hem fit hem de parlak bir cilde kavuşmamıza katkı sağlayacaktır.
- Her gün cildinizi sistemli temizleyin
Dermatoloji Uzmanı Dr. Dilara Tüysüz “Özellikle kış aylarında pek çok kişi günün yorgunluğunun da tesiriyle cildini temizlemeden uyuyor. Meğer cildimizi her gün temizlemek, nemlendirmek ve güneş koruyucumuzu her gün sistemli halde uygulamak büyük fark yaratacaktır. Bunun yanı sıra hekiminizin tavsiyesine nazaran cildin gereksinimi doğrultusunda nemlendirici altına uygulanacak hafif yapılı serumlar da günlük rutine eklenerek parlak bir cilt görünümü elde edilebilir. Konutta uyguladığımız cilt bakımının yanı sıra yılda birkaç kere yaptıracağınız medikal cilt bakımı ile cildin nem düzeyi artar ve arındırılır” diyor.
- Yeterli ve kaliteli uyuyun
Yapılan bilimsel çalışmalar; cilt sıhhati için kâfi ve kaliteli uykunun son derece ehemmiyet taşıdığını gösteriyor. Bu nedenle her gün sistemli olarak yedi-sekiz saat kaliteli bir biçimde uyumaya itina gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Dilara Tüysüz “Uykusuzluk cildin erken yıpranıp yaşlanmasına neden olmaktadır. Uyku sırasında salgılanan melatonin hormonu antiaging tesire sahiptir ve cildin yaşlanmaya karşı korunmasında büyük değer taşır. Ayrıyeten uyku sırasında salgılanan bir öteki hormon olan büyüme hormonu da derinin kendini yenileme gücünü artırmaktadır” diyor.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Dilara Tüysüz günlük hayatın koşuşturmacasında gerilimden kaçınmanın çok da mümkün olamadığını lakin çok gerilimin cildi süratle yıpratan, ciltte kırışıklığa yol açan ve erken yaşlandıran faktörlerden biri olduğunu belirterek şöyle konuşuyor: “Stres ile bedenimizde düzeyi artan kortizol ismi verilen hormon derideki kan damarlarının kasılmasına sebep olarak derinin beslenmesine mani olmaktadır. Bunun yanı sıra kortizol hormonunun artması ile birlikte yükselen kan şekeri düzeylerimiz de derideki hücrelerde erken yaşlanmaya yol açmaktadır.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News
