Doğanay Besin, Türkiye’de en uygun üretim yeri Konya Ereğli olan ve şalgamın hammaddesini oluşturan mor havucun hasadına başladı. Tohum seçiminden şişelenmesine kadar hayli zahmetli bir süreçten geçen şalgam üretiminde mor havuçlar, en kıymetli rollerden birini üstleniyor. Ereğlili çiftçilerle kontratlı tarım yaparak kalite ve lezzet standardını koruyan Doğanay, bölgedeki şalgamlık mor havuç üretiminin %70’ine sahip olduğu hisseyle çiftçiler için de değerli bir geçim kaynağı kapısı açıyor.

Şalgamı yalnızca tüm Türkiye’ye sevdirmekle kalmayıp, dünyada 30 ülkeye de tanıtan Doğanay Gıda’nın gayesi, bu özgün içeceğin sofralarda daha fazla yer almasını sağlamak. Mor havuç hasadının başlaması nedeniyle gerçekleşen panelde 1997’den bu yana bu maksatla çalıştıklarını ve yaptıkları bağlantı çalışmalarıyla şalgam tüketimini artırmayı başardıklarını söyleyen Doğanay İçecek Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Beğenilen Balkan, “Ülkemizde şalgam pazarının neredeyse %80’inin sahibiyiz. Marka bilinirliğimiz de çok yüksek, %97’lerde. Bu nedenle Doğanay’ı marka olarak yükseltmenin yanında ana odağımız, tüketicilerimizin gözünde şalgamın bedelini yükseltmek” dedi. Balkan, şu anda şalgamın Türkiye’deki hanelerin %30’una girmeyi başardığına dikkat çekerek, amaçlarının bu oranı önümüzdeki yıl %50’nin üzerine çıkarmak olduğunu açıkladı.

 

Yaklaşık 60 yıl evvel başladığı şalgam üretimini 1997’de kurduğu fabrika ile ülkemizde birinci sefer endüstriyel boyuta taşıyan Doğanay Besin, şalgamın hammaddesi olan mor havucu Türkiye’de yetişmesine en uygun bölge olan Konya Ereğli’de kontratlı tarımla elde ediyor. Bu yılki mor havuç hasadına “Tarladan Sofraya Şalgamın Yolculuğu” başlıklı panel ile start veren Doğanay Besin, tohumdan şişelemeye kadar emek dolu bir seyahatten geçen şalgamı, tüm ayrıntıları ile ele aldı. Panelde yaptığı konuşmada, bu sıhhat ve lezzet dolu içeceği epey zahmetli bir sürecin akabinde sofralara ulaştırdıklarına dikkat çeken eden Doğanay İçecek Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Beğenilen Balkan, şalgam üretiminde kullandıkları tüm mor havuçları mahallî kaynaklardan temin ederken, çiftçiler için değerli bir gelir kaynağı da sağladıklarını vurguladı. Şalgamın seyahatini anlatarak, tüketiciler nezdinde şalgamın kıymetini ve tüketimini yükseltmeyi amaçladıklarını tabir eden Balkan, “Hedefimiz, Türkiye’de hanelerin %30’una girmeyi başaran şalgamda bu oranı %50’nin üzerine çıkarmak” dedi.

 

Şalgam tüketimi giderek artıyor

Konya Ereğli’de başlayan hasat kapsamında gerçekleştirilen “Şalgamın Yolculuğu” panelinde, Doğanay Gıda’nın 1997’de çağdaş ve son teknolojideki fabrika yatırımıyla, daha evvel yalnızca Çukurova’da bilenen şalgamı tüm Türkiye’ye tanıtmayı başladığını tabir eden Doğanay İçecek Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Beğenilen Balkan, “Bugün tüm Türkiye’nin yanı sıra Amerika, Asya, Afrika ve Avrupa’da 30 ülkeye şalgam satıyoruz. Günümüzde bu lezzeti ülkemizin dört bir yanına ve farklı ülkelere taşıyor olmak, sofralarda şalgamın kendine yer bulabildiğini görmek, bizim için en büyük muvaffakiyet. Ulaştığımız noktada ülkemizde şalgam pazarının neredeyse %80’inin sahibiyiz. Marka bilinirliğimiz de çok yüksek, %97’lerde. Bu nedenle Doğanay’ı marka olarak yükseltmenin yanında ana odağımız, tüketicilerimizin gözünde şalgamın kıymetini yükseltmek” dedi.

Bu emelle “Şalgamı herkes içsin diyerek” bu özel kategoriye yatırım yaptıklarını kaydeden Balkan, “Bu hususta hayli ilerleme kaydettik. Evvelden şalgam deyince yalnızca kebap akla gelirdi, artık ise etli, zeytinyağlı demeden her yemeğin yanında şalgam tüketilmeye başladı. Farklı okazyonlarda da şalgamın içilebileceğini anlatmaya çalıştığımız bağlantı çalışmalarımızın sonuçları, tesirini göstermeye başladı. Son 6 ay içerisinde şalgam tükettim diyen tüketicilerin oranı, geçen sene birebir periyoda nazaran %30 artmış durumda. Son yaptırdığımız araştırmalarda gördük ki Türkiye’deki hanelerin %30’una şalgam giriyor. Gayemiz bunu en az %50’nin çok çok üzerine çıkarabilmek” açıklamasında bulundu.

 

Hasadın akabinde esere ulaşmak 35 günü buluyor

Şalgamın; hammaddesi olan mor havucun tohumunun seçilip ekilmesinden tarladaki bakımına, hasadından işlenmesine kadar epey emek isteyen şiddetli bir süreçten geçtiğine vurgu yapan Balkan, “Şalgamın hammaddesi olan mor havucun ülkemizde yetişmesine en uygun olan yer, Konya Ereğli.  Burada kontratlı olarak birlikte çalıştığımız çiftçilerimizle yaklaşık 4.000 dekarlık alanda üretim yaparak her yıl neredeyse 20.000 ton mor havuç elde ediyoruz.   Toprağın en âlâ formda işlenip gerçek vakitte hasat yapılmasıyla en kaliteli ve lezzetli şalgamı elde ediyoruz. Hasadın ardındansa sıra son teknolojileri kullandığımız tesisimize geliyor. Burada bayan çalışanlarımız tarafından ayıklanıp temizlenen ve kesilen mor havuçlar şalgam üretimine hazır hale geliyor. Ardındansa tüm kalite ve hijyen şartlarının sağlandığı fabrikamızda mor havuçlar, klâsik usullere uygun olarak fermentasyon sürecine alınıyor. Şalgamı eser olarak elimize almamızsa 35 günü buluyor. Üretimde kullandığımız tüm mor havuçları lokal kaynaklardan temin ederken, çiftçilerimiz için de kıymetli bir gelir kaynağı sağlıyoruz” dedi.

 

Pastörizasyonla sıhhati koruyan tek marka 

Doğanay Besin, eser kalite standardını yakalamak ve tüketicilere en lezzetli eseri sunmak için üretim, kalite ve AR-GE takımlarındaki 7’si bayan toplam 14 besin mühendisiyle çalışıyoruz. Bir kök zerzevat olan mor havucun içerisindeki vitamin, mineral ve antioksidanları, fermentasyon sonrası tüketicilere tüm sıhhatiyle ve lezzetiyle ulaştırdıklarını vurgulayan Beğenilen Balkan, “Rengini de mor havuçtan alan yani içerisinde ayrıyeten renklendirici kullanılmayan şalgam, sıhhatimize birçok olumlu katkıda bulunuyor. Fakat içeriğindeki mikroorganizmalar nedeniyle saklarken ve tüketirken dikkatli olmak da gerekiyor. Küçük çaplı üretimlerde bu daha kolay olsa da Türkiye’nin her vilayetine ve dünyaya bu eseri ulaştıran bir firma olarak bizim birincil sorumluluğumuz, eserin nakliye ve raflarda geçen sürecini, en sağlıklı ve kaliteli şartlarda gerçekleştirmek. Bunu sağlamak için biz, şalgamı hastalık yapmaya yatkın mikroorganizmalardan arındırmak ismine pastörize sürecine tabi tutuyoruz. Şalgamda bunu yapan ülkemizdeki birinci ve tek firmayız” bilgisini verdi.

Dönmez: Sağlıklı hayat için günde 1 bardak şalgam suyu öneririm

Panelde mor havucun ve şalgamın sıhhat için yararlarından kelam eden Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez ise “Türk mutfağımızın probiyotik bakterileri içeren, en pahalı fermente içeceği şalgam; bulgur, kaya tuzu, su ve mor havuç ile hazırlanıyor. Şalgam suyu, fermentasyon sonucu oluşan laktik sit bakterileri sayesinde ise bağışıklık destekleyici özelliğe sahiptir. Güçlü bir polifenol olan antosiyanidin ve A vitamini öncüsü olan beta karotenden varlıklı mahallî bir besin olan mor şalgam sayesinde birçok hastalığa karşı hami tesir sağlar. Şalgam suyunun glisemik indeksi düşüktür. Şekersiz olması sıhhat açısından büyük bir avantaj. Şalgam suyu tertipli içmek, içerdiği antosiyanidin sayesinde biriken yağ damlacıklarını eriterek damar iç sıhhatini korur. Sindirimi kolaylaştırmakla birlikte tokluk hormonunu uyararak daha uzun müddet tok kalmayı takviyeler. Şalgam suyu, kebap üzere et yemeklerinin yanında hem etin sindirimini kolaylaştırır hem de etin pişirilmesiyle oluşan kanserojen unsurların detoksifikasyonunu sağlar. Beslenme uzmanı olarak yalnızca etin yanında değil tüm ana öğünlerde yemeklerin yanında, ayrana katarak, salatalara lezzet vermesi için ekleyerek tüketmenizi tavsiye ederim. Sağlıklı hayat için günde 1 su bardağı içmenizi öneririm” dedi.

 DOĞANAY BESİN HAKKINDA

 

Üretime 1960’larda başladı

• Doğanay olarak 1960’lı yıllarda başladığımız ziraî faaliyetlerimizle birlikte klasik fermente lezzetleri, Türk ve dünya sofralarına kazandırmayı ulusal bir misyon olarak bildik.
• 1997 yılında üretime açtığımız Adana’daki çağdaş ve son teknoloji ile donatılmış 40.000 metrekare alana sahip üretim tesislerimizde şalgam seyahatimize, Adana’da doğan bu efsane lezzeti tüm Türkiye’ye tanıtmak için çalışarak başladık.   
• 60 yıla yakındır verdiğimiz emek ve alın teri, bizleri Türkiye’de şalgam denince akla gelen birinci marka ve pazarın açık orta başkanı olmamızla ödüllendirdi.  Bugün, ülkemizde şalgam pazarının neredeyse %80’inin sahibiyiz. Marka bilinirliğimiz ise %97’lerde.
• En büyük gurur kaynağımız; Adana yöresine ilişkin klâsik şalgamı tüm Türkiye’ye sevdirmiş olmak. Tüketicilerimizin gönlünde taht kurmamızı, kurulduğumuz günden bu yana klasik reçetelere sadık kalarak gerçekleştirdiğimiz üretimimizde lezzet ve kalitedeki tutarlılığımızı müdafaaya borçluyuz.
• Kalite ve lezzetteki tutarlılığımızın çok kıymetli bir sebebi daha var. Tohumdan başlayan ziraî faaliyetlerimizde, yaptığımız Ar-Ge çalışmalarında ve kontratlı tarım iş birliklerimiz sayesinde hem ülkemizin verimli topraklarının bedelini biliyor hem de çiftçilerimize dayanak oluyoruz.

 

Geniş Dağıtım Ağı

• Türkiye’nin 81 vilayetinde 150 bayimiz ve iş ortaklarımız ile yaklaşık 150 bin noktaya hizmet vererek eserlerimizi 7’den 70’e tüketicilerimizle buluşturuyoruz.
• Amerika, Asya, Afrika ve Avrupa’da 30 ülkeye erişerek, Anadolu’nun bu eşsiz klasik fermente lezzetlerinin dünya mutfaklarında da yer alması için çalışıyoruz.

 

Zengin Eser Yelpazesi

• İlk ticari eserimiz olan şalgamla birlikte eser ailemiz vakitle büyüdü ve genişledi. Kaliteyi ve güvenliği ön planda tutan yenilikçi ve etrafa hassas üretim tesisimizde ürettiğimiz elma, üzüm ve balzamik sirke çeşitleri, nar ekşisi, limon sosu ve suyu, limonata üzere eserlerimize son olarak 2023 yılında Şerbet ve Karadut Suyu’nu da ekledik.

 

Ürün Güvenliği ve Yüksek Kalite 

• Ürünlerimizi tüketicilerimize ulaştırırken, taviz vermediğimiz kaliteli, hijyenik, inançlı üretim ve hizmet anlayışımızı memleketler arası kurumların kontrolüne açarak tescil ettiriyoruz.
• Bugün tesislerimizde tüm süreçler, inançlı besin üretimi ve kalite idare sistemlerini içeren ISO 22000, ISO 9001, HACCP, FSSC 22000, Dünya Helal Birliği ve TSE COVID 19 İnançlı Besin Üretim standartları doğrultusunda işliyor.
• Sadece üretimde değil, çiftçilerimizden temin edilen meyve ve zerzevattan başlayarak sofralara ulaşana kadar tedarik zincirinin tüm kademelerinde besin güvenliğinden hiçbir formda taviz vermiyoruz. Böylelikle en kıymetli taahhüdümüz olan “topluma inançlı besinler sunma” vazifemizi de yerine getirmiş oluyoruz.

 

Sürdürülebilirlik Çalışmaları

• Su Ayakizi 
• Fabrikamızda her noktada su kullanımını takip ediyor, daima gelişim çerçevesinde minimizasyon çalışmaları yapıyoruz. Bunun sonucunda, yıllara nazaran 1 ton eser için kullanılan su ölçüsü, 2022 yılında ,2021 yılına nazaran %5; 2023 yılının birinci 8 ayında 2022 yılına nazaran %10 oranında azaltıldı.
• Bu, 2023 yılında 2022 yılı üretimleri birebir ölçüde üretim yapıldığı taktirde 30.000 m3 daha az su kullanılacağı manasına geliyor.

 

• Elektrik Ayakizi:
• Enerji idaresi kapsamında, elektrik kullanımı denetim ediliyor ve projelerle ürün-ton başına elektrik tüketimi azaltma çalışmaları yapılıyor.
• Bu çalışmalar sonucunda, 2023’ün Ocak-Ağustos devrinde 2022 yılına nazaran %16’lık daha az elektrik kullanımı kelam konusu.
• 2022 yılı üretim ölçüsünü bu yılki elektrik kullanım oranı ile gerçekleştirdiğimiz düşünüldüğünde 1.321,7 Mw daha az elektrik gücü kullanmış olacağız.

 

• Atık İdaresi:
• Tarımsal bir eser olan mor havuç, tarlada üretim etabından son esere kadar tüm proseslerde atıksız bedellendiriliyor.
• Nihai çıkan havuç posasında sıfır atık ideolojisi ile yem olarak bedellendiriliyor.
• Bunun yanı sıra üretimde kullanılmakta olan cam, pet, karton ve gibisi ambalaj atıklarına kaynağında müdahale edilerek, lisanslı firmalar aracılığıyla geri dönüşümü sağlanıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı