Günde yedi-sekiz saat uyumanıza karşın yataktan dinlenememiş olarak kalkıyor, gün içinde kendinizi çok halsiz ve mutsuz hissediyor, en kolay fizikî uğraşta takatsiz kalıyor, dün ne yediğinizi bile hatırlamıyor, odaklanmakta zorluk mu yaşıyorsunuz? Üstelik bu ve gibisi problemler en az altı aydır peşinizi bırakmıyor mu? Kronik Yorgunluk Sendromu sizin de kapınızı çalmış olabilir! Fonksiyonel Tıp çalışmaları yürüten Acıbadem Fulya Hastanesi Uzmanı Dr. Aynur Ketene Kronik Yorgunluk Sendromunun son yıllarda görülme sıklığının süratle yaygınlaştığını belirterek “Eğer sağlık denetimlerinizi sistemli yaptırıyorsanız ve rastgele bir hastalık tespit edilmemesine rağmen geçmeyen bir yorgunluk sorunu yaşıyorsanız nedeni Kronik Yorgunluk Sendromu olabilir” diyor. Günümüzde yanlış hayat alışkanlıklarının yanı sıra çevresel faktörlerin de bu sıkıntıya yol açtığını belirten Dr. Ketene, fakat ümitsizliğe kapılmamak gerektiğini zira tedavinin mümkün olduğunu söylüyor. Dr. Aynur Ketene, kronik yorgunluğa yol açan etkenleri sıraladı, kronik yorgunluk sendromundan kurtulmaya yönelik 8 tesirli teklif ve ihtarda bulundu. 

• Akdeniz diyeti uygulayın

Kronik yorgunluk altta yatan pek çok sorunun kıymetlendirilmesi gereken komplike bir süreçtir. Lakin burada sindirim sisteminin dinlenmeye gereksinimi olduğu unutulmamalıdır. 

Sorunun kaynağı tam olarak teşhis edilemediyse sindirim sistemine bakmak ve hasebiyle beslenme nizamını güzelleştirmek gerekir. Beslenme sisteminizi Akdeniz diyetine uygun yani taze mevsim zerzevat ve meyveleri, baklagiller, kaliteli proteinler (et, balık, yumurta), omega 3’den varlıklı fırında balık, soğuk sıkım zeytinyağı, avokado yağı ve çörekotu yağı üzere sağlıklı yağlardan varlıklı olacak halde düzenleyin. 

• İşlenmiş, hazır besinlerden kaçının

Toksinlerden kendinizi korumak için işlenmiş karbonhidrat ve şeker içeren hazır, katkı unsurlu, paketli besinlerden ve bol tuz ve yağ içeren cips, kraker, bisküvi üzere atıştırmalıklardan uzak durun.  

• Her gün en az 8 saat ve kaliteli uyuyun

En geç saat 23:00’da uykuya dalmış olmak kaydıyla, sessiz ve karanlık ortamda en az 8 saat deliksiz uyuyun. Zira uyku sırasında salgılanan melatonin bedeni temizleyip, dinlenmiş uyanmamızı sağlayan güçlü bir antioksidan hormondur. Yatmadan 2 saat evvel cep telefonlarını kapatmak, akşamları bir bardak melisa çayı ya da papatya çayı üzere rahatlatıcı  çaylardan tüketmek de rahat bir uyku uyumanızı sağlayacaktır. 

• Mutlaka antrenman yapın

Düzenli idman ile sürdürülen etkin bir ömür hem bedenimize hem de zihnimize yeterli gelir. Şayet kronik yorgunluğunuz varsa idman yapma niyeti bile size çok güç geliyor olabilir lakin aslında antrenman vücudunuzu canlandırır ve harekete geçirir. İdmanla birlikte endorfin hormonu salgılanır ve endorfin doğal bir ağrı kesici fonksiyonu görür. O nedenle her gün kesinlikle en az 30 dakika olmak üzere yürüyüş yapın. Mümkün hayli toprağa basarak negatif iyon alın. 

 

• Sigara ve alkolden kaçının

Alkol ve sigaradan kaçının. Kimyasal deterjanlar, florlu diş macunları ve parfüm üzere kozmetiklerden mümkün olduğunca uzaklaşın. Klorla dezenfekte edilen havuzlarda uzun mühlet yüzmemek de bağışıklık sisteminizi daha güçlü tutmanıza yarar sağlayacaktır. 

• Öğle saatlerinde güneşlenin

Kronik yorgunluğun ortaya çıkmasına; altta yatan hastalıklar neden olabileceği üzere bedenin işleyişini bozan vitamin-mineral ve mikrobesin eksiklikleri de taban hazırlamaktadır. D vitamini sentezlemek için ultraviole B ışınlarının hakim olduğu öğlen saatlerinde güneş ışınlarının dik geldiği vakitte 15-20 dakika güneşlenebilirsiniz. Bunu yaptığınızda sonraki güne kadar sabunlanmamaya itina gösterin. 

• Doktor denetimlerinizi aksatmayın  

Dr. Aynur Ketene “Doktor denetimlerinizi aksatmayın ve rastgele bir kronik hastalığınız varsa hekim önerisi olmadan tedavinizi katiyen yarıda bırakmayın. Güzel bir sindirim ve emilim sistemi için gerekmedikçe antibiyotik ve mide ilacı kullanmayın. Kullanılan başka ilaçları ve yan tesirlerini de gözden geçirebilirsiniz. Örneğin; antidepresan üzere birtakım ilaçlar bedende fazlaca magnezyum tüketilmesine neden olur. Bu nedenle zindelik hissi veren ve kasları güçlendiren magnezyumu gereğince aldığınızdan emin olun. Gerekli testleri yaptırdıktan sonra hekiminizin teklifiyle vitamin ve mineral desteği kullanabilirsiniz” diyor. 

 

• Bağırsak sıhhatinizi koruyun

‘İkinci beyin’ olarak isimlendirilen bağırsaklarda gelişen meseleler da kronik yorgunlukla bağlı olabilir. Şişkinlik, gaz, kabızlık ve ishal yaşamayacak formda mide ve bağırsak sıhhatine dikkat etmek gerekir. Şişkinlik, yorgunluk, karın ve baş ağrısı üzere semptomlar geçirgen bağırsağın en yaygın belirtileridir. Şayet varsa geçirgen bağırsak sendromu tedavi edilmelidir. 

Kronik yorgunluğa yol açan 10 değerli etken!

 

Fonksiyonel Tıp çalışmaları yürüten Dr. Aynur Ketene, kronik yorgunluğun altında yatan 10 temel etkeni şöyle sıralıyor; 

 

1. Hazır paketli, katkı unsurlu besinlerin çok tüketilmesi
2. Manyetik alanlara ve toksinlere çokça maruz kalınması
3. Gece 23’den sonra hala uyanık olmak, yetersiz ve kalitesiz uyku
4. Stresin yönetilememesi, 
5. Spordan uzak, hareketsiz bir ömür tarzı
6. Toprakta yapay gübreler nedeniyle minerallerin azalması, hibrit tohumlar kullanılması
7. Gıdaların soğuk hava depolarında kimyasallar ek edilerek uzun müddet bekletilmesi
8. Tüm bunların sonucunda bireylerde sindirim ve emilim meseleleri görülmesi, 
9. Kansızlık, tiroit hastalıkları, insülin direnci üzere metabolik bozukluklar ve bedenden toksin atılımını zorlaştıran karaciğer yağlanması
10. Bağışıklık sisteminin düşük olması

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı